elazığın halk oyunları

 

Elazığ Halk Oyunlarını oyun bölgelerinden "Halay Bölgesi" içinde ele almak gerekir. Elazığ oyunları içinde "Bar" özelliği gösteren oyunlar varsa da bunlar çok azdır.

Elazığ Halk Oyunları “Halay Bölgesi" içinde hareketlilik açısından diğer il ve bölgelere göre ağır ve estetiktir. Az miktardaçok hareketli oyunlar da vardır. Oyun tempolarını incelediğimiz zaman bu özellik hemen göze çarpmaktadır. Oyunlar "Halay Bölgesindeki diğer oyunlara nazaran müzik ve oyun figürleri açısından ayrıcalık gösterir. Öyle sanıyoruz kibu ayrıcalık Elazığ Halk Müziğinindaha ziyade Türk Sanat Müziğine yatkın olmasından ve müziğin klasik sazlarla icra edilmesinden ileri gelmektedir. Müzikteki bu ayrıcalıkoyun müziklerinin zengin bölümlere sahip olmasındaoyunlarda ise zengin figürlere sahip olmasında gözlenmektedir. Ayrıca her yörede görülmeyenher oyun formuna (figürünekalıbına) karşılık bir müzik formunun bulunması da kayda değer bir durumdur.

Elazığ Halk Oyunlarıgenel olarak "tatlı sert" bir karaktere sahiplerdir. Erkek oyunları biraz daha sert ancak estetikkadın ve kız oyunları ise biraz daha yumuşak ve tatlıdır. Komşu vilayetimiz olan Diyarbakır’ın halayında görülen sertlikElazığ halayında mevcut değildir. Ondaki sertlik ve figür azlığına karşılıkdiğerinde (Elazığ Halayında) tatlı sertlik ve figür zenginliği şeklindedir.



Çayda Çıra Oyunu :



 


Bu oyunElazığ’ın Harput Bucağından derlenmiştir. Oyun "Mumlu Dans" namıyla dünyaca tanınmaktadır. ”Çayda Çıra” oyunu hakkında çeşitli efsaneler vardır. Ancakbunlar dilden dile dolaşan çeşitli halk masallarına benzemekte ve diğer şehirlerimizde anlatılan efsanelerin bir varyantı ya da değişikliğe uğramış bir şekli olarak anlatılmaktadır.

Oyunorijini itibariyle aydınlatma amacı güdülerek ortaya çıkmıştır. Araştırmamızda halk arasında söylenen çeşitli efsaneler tespit ettik. Bunlardan bir örnek: Efsaneye göre Hazar Gölü kenarında bir köyde birbirini seven iki gençgizlice buluşmaktadırlar. Erkeğin buluşma yerine gidebilmesi için gölü yüzerek geçmesi gerekmektedir. Buluşma gece olduğundankız çıra (Dındik) yakarak gence yerini belli etmektedir. Genç iseışığa doğru yüzmekte ve böylece sevgililer buluşmaktadır.

Bu durumu sezen kızın babasıbuluşmanın yapılacağı bir gün erkeğin yüzerek gölün ortalarına geldiği sıralarda çırayı söndürür ve genç sevgilinin gölde boğulmasına sebep olur. Bunu fark eden kız da kendini suya ataro da kaybolur.

Bunun üzerine bütün köylü toplanarak ellerindeki "Çıra" larla iki sevgiliyi aramaya başlarlar. Efsaneye görebu olay üzerine ağıtlar yakılmıştürküler söylenmiş ve çıra ile arama olayı oyunlaşarak günümüze kadar gelmiştir. (Benzer bir efsane de Van yöresindeki “AHTAMARA” efsanesidir.)

Altınova'da yapılan görkemli bir düğünde geleneksel bir biçimde çay kenarında kurulan düğün meydanında çıralar yakılmışSomat'lar kurulmuş ve düğün bütün coşkusuyla devam etmektedir. Bu sırada ay tutuluncaevlenen gencin annesi olan Pembe HAN tabaklara çıralarmumlar diktirip gençlerin ellerine vermiş ve önde kendisi olmak üzere yürüyerek düğün meydanınagörkemli bir biçimde girmişlerdir. Bu buluşun mükemmelliği karşısında aşka gelen "Zurnacı Başı”ellerindeki tabaklarla ortalığı bir anda gündüze çevirenbu kalabalığı karşılayarakgelenlerin ayak hareketlerine uygun bir müzik çalar. Kendisine eşlik eden kırk davul kırk zurna ile ortalık inlemeye başlarböylece "Çayda Çıra" oyununun melodisi ortaya çıkmış olur. Bu olay gelenek halini almış ve çayda çıra oyunu günümüze kadar oynanıla gelmiştir."

Eskiden kaç-göç olmadığı içinkız-erkek karma oynanan bu oyungünümüzde karma oynandığı gibiayrı ayrı da oynanır. Oyunun 200-300 yıllık bir mazisi olduğu söylenir. Oyun Elazığ’ın her tarafında bilinir ve oynanır. Hattason zamanlarda Elazığ dışına da taşarak Malatya ve Diyarbakır'da da çeşitli şekillerde oynanmaya başlamıştır.


 


Çayda Çıra oyunu sürekli olarak kendi melodisi ile oynanır. Ancak oyunun başlangıcında "Şirvan" ya da “Gelin Ağlatma Havası" denilen bir melodi çalınır. Bu oyunun melodisi ile başka bir oyun oynanmadığı gibibu oyun başka bir melodi ile de oynanmamaktadır. Oyun 10/8 lik usulde“Şirvan” makamındadır. Orta çabuklukta bir oyun olan çayda çıraen az dört-beş kişi ile yürütülür. Arka arkaya dizilerek bazen tekdizibazen de daire şeklinde oynanmaktadır. Halay sınıfından çokdini bir raksa benzemektedir. Taklitli bir oyun olmayan "Çayda Çıra"usul itibariyle başladığı gibi bitmekte ve usulde bir değişiklik olmamaktadır. Hem açıkhem de kapalı yerlerde oynanır. Güvey ya da gelin misâfir önüne çıkarılırken ve de "güvey gezdirmesi" geleneği yerine getirilirken oynanır.

Tüm oyunlarda başta oynayana kolbaşısonda oynayana sonbaşı ya da poçik denir. Sadece halay oyununda "Halaybaşı" ve "Halaysonu" adları kullanılır. Oyunun aracı çift tabak ve içerisindeki üçer mumdan ibarettir. Oyun yürütülürken “HeeyTeeyTey” diye nara atılır. Elazığ'ın yörelerinde delikanlıya "Gakkoş" adı verilir. Oyun düğünlerdedini ve milli bayramlarda oynanır.



Çayda Çıra Türküsü :



 


Çayda çıra yanıyor
Yanıp yanıp sönüyor
Yavaş yürü usul bas
Engeller uyanıyor.
 
Yanar çayda çıralar
Kızlar oyun sıralar.
Gelin hanım gelirse
 
Çayda çıra yanıyor
Ay tutulmuş sanıyor
Yavaş oyna güzelim
Herkes seni tanıyor.
 
Çayda çıra yanıyor
Humar göz uyanıyor.
Fitil çifte yara bir
Yürek mi dayanıyor.
 
Çayda çıra yakarım
Yar yoluna bakarım
Bir yüz görümlüğüne
Beşibirlik takarım.
 
Çayda çıra yüz çıra
Yanıyor sıra sıra.
Yarim keklik ben şahin
Giderim ardı sıra.



Avreş Oyunu :



Berber Yaşar" adıyla da tanınan bu oyununElazığ dışında herhangi bir yerde oynandığına rastlanmamıştır. Oyunun kaynağı Harput'tur. Eskiden asker sevki çok olan Elazığ ve Harput' taaskeri hareketlerin taklidi ile ortaya çıkan bu oyunElazığ'ın her yerinde oynanır. Oyunun elli-altmış yıllık bir geçmişi olduğu söylenmektedir. Bugün davul ve klarnetle çalınan bu oyunun müziği eskiden zurna ile çalınır ve oynanırdı.(Bugün birçok dağ köyümüzde ve birçok Alevi köyümüzde hâlâ zurna çalınmaktadır.) Esasen Harput'a klarnet girmeden önce düğünlerin baş sazı zurna idi. Ancak Türkiye'ye girdiği anda Harput’ta da kullanımı başlayan klarnet zurnayı büyük ölçüde etkileyerek etkinliğinin azalmasına neden olmuştur.

Avreş oyununun türküsüyoktur. Bu oyunun melodisi ile başka bir oyun oynanmadığı gibibu oyun başka bir melodi ile oynanmaz. Oyun müziği önce 6/8 lik usûlde ve ağır tempodasonra 4/4 lük usûlde ve hızlı tempoda oynanır. Makamı İbrahimiyye dir. Tek sıra dizilmek suretiyle oynanan bu oyun bazen de sağa sola dönmek suretiyle icra edilir. Oyunun öyküsü olmayıpoyun figürünü teşkil eden hareketlerdaha çok ayaklarda toplanmışkısmen de başla yapılmaktadır. Vücudun tabiî hareketlerini ihtiva eden oyun figürleri ileasker hareketleri taklit edilmektedir. Oyunda "ha-hahey-hey"diye nara atılır. Bu oyun daha ziyade asker uğurlâmalarında ve düğünlerde oynanır.


Halay Oyunu :






Harput Halayı da denilen bu oyunun varyantları“Palu” varyantıİngüzek’te “Karaçor" denen oyunAğın’da “Düz Halay”Baskil'de HalaySivrice'de "Düz Haley” dir.

Oyunun kaynağı Harput’tur ve 200-300 yıldan berigençler ve yaşlılar tarafından zevkle oynanmaktadır. Oyun müziği önce 2/4 lük ve "zazaki" denilen figürde 6/8 lik usûlde çalınırmakamı İbrahimiyye'dir. Oyunavuç avuca kenetlenip tutunmak suretiyle tek dizi halinde oynanır.

Oyunun figürleri ayaklarda toplanmıştır. Daha çok asker uğurlamalarında ve düğünlerde oynanmaktadır.


 


Bıçak Oyunu :


Oyun merkez ilçeye bağlı Hankendi (Hanköy) Bucağı'ndan derlenmiştir. Oyunun asıl kaynağı belli değildir. Bıçak oyunları Türkiye'nin hemen her bölgesinde değişik şekillerde görülmektedir. Erzurum'da “Hançer Bari”Karadeniz Bölgesinde de bıçaklarla çeşitli horonlar oynanmaktadır. Davul ve klarnet eşliğinde oynanan bu oyun türküsü yoktur. Başka bir melodi ile oynanmadığı gibibu oyunun melodisi ile de başka bir oyun oynanmaz.

Oyun9/B lik usûlde ve "İbrahimiyye" makamındadır. İki erkekbir kadın ya da kadın kılığında bir erkek olmak üzere üç kişi. ile oynanır. Bar özelliği de göstermektedir. Oyun el ve ayak hareketlerinden oluşur. Taklitli bir oyun değildir. Müzik aynı ölçüyü sürekli takip eder. Usûlde bir değişiklik olmaz. Mutaassıp yerlerde kızlar ve kadınlar düğün alanına giremezler; oyunu damdan veya uzak yerlerden seyrederler. Bu yüzden oyunun seyri değişir.
 

Oyun araçlarıoyuncuların ellerinde bulunan ikişer bıçaktır. Oyuncular bunlarla figürler yaparlar. Bıçak aralarından geçergöğüse doğru sallanır. Oyun düğünlerde oynanırtürküsü yoktur

 
 
siteme hoşgeldin iyi eğlenceler
 
align="center">Türkçe - İnglizce / İngilizce - Türkçe Çeviri
Kelime:

© 2008 .


.
arkadaşına tafsiye et
 

http://KENDİ

 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol